Gayrimenkul İhracatıyla Türkiye’yi Tanıtıyoruz
GİGDER’in online röportaj serisi G-TALKS’a konuk olan GİGDER Başkan Yardımcısı Bayram Tekçe, “Gayrimenkul ihracatıyla turizm sektöründe olduğu gibi Türkiye’yi tanıtıyoruz. Türkiye’den gayrimenkul alan yabancı yatırımcıların her biri bizim fahri büyükelçimizdir. Ülkemizin her yıl 20 milyar dolar gayrimenkul yatırımı alabileceğine inanıyoruz” dedi.
Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği’nin (GİGDER) kamuoyunda uluslararası yatırımcı farkındalığını oluşturmak ve sektörün bu alandaki bilgi birikimini geliştirmek için başlattığı online röportaj serisi G-TALKS’un son konuğu GİGDER Başkan Yardımcısı ve Tekçe Overseas Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Tekçe oldu.
Dünyada yaklaşık 400 milyar dolar civarında bir uluslararası gayrimenkul ekonomisi bulunduğunu belirten Tekçe, Türkiye’nin dünya turizm ekonomisinden aldığı paya paralel olarak dünya gayrimenkul pazarından yaklaşık %5 ile %8 arasında pay alabileceğini öngördüklerini kaydetti. Bugün Türkiye’de tüm gayrimenkullerin yabancıya satıldığı algısı olsa da ülkemizin dünya ticaretinden aldığı payın sadece %1-2’lerde olduğunu dile getiren Tekçe, “Gayrimenkul ihracatıyla tıpkı turizm sektöründe olduğu gibi Türkiye’yi tanıtıyoruz. Her yabancı yatırımcı, aslında ülkemizi sevdiği için, güzel temenniler ile Türkiye’den gayrimenkul satın alıyor. Aslında bu yatırımcılardan her biri bizim fahri büyükelçimizdir. Daha çok fahri büyükelçilik açmamız lazım, çünkü daha gideceğimiz çok yol var. Türkiye’nin her yıl 20 milyar dolar gayrimenkul yatırımı alabileceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Hizmet İhracatı Birliği’ne Üye Olduk
Gayrimenkul satışı faaliyetinin aslında bir hizmet ihracatı olduğunu vurgulayan Tekçe, gayrimenkul ihracatının temsil edildiği organların, kurumların ve kamu tarafındaki çalışmalar için sektörün sesini duyuracağı platformların gerekli olduğunu belirtti. Hizmet İhracatı Birliği’ne üye olmalarının bu kapsamda ilk adım olduğunu hatırlatan Tekçe, 19 yıldır girişimcilerin kendi imkanlarıyla sektörü bugünkü noktaya getirdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Sektör olarak 2004 yılından beri devlet desteği olmadan, elimizde çantayla ülke ülke, fuar fuar gezerek ülkemizin tanıtımını yapmaktayız. Farklı ülkelerde bürokratik sorunlarla uğraşan ama yılmayan, cesur girişimcilerimiz var. Bu ticaret ruhunun desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. GİGDER olarak 88 üyeye ulaştık. Üyelerimiz dünyanın farklı farklı yerlerinde ofisler açarak Türkiye’yi tanıtıyor. Sadece Türkiye’den gayrimenkul satmak için yurtdışında ofis açan üyemiz var.”
Türkiye, Pandemi Sonrası Tercih Edilen İlk Ülkelerden
Bayram Tekçe’nin yatırımcı eğilimine dair verdiği dikkat çekici bilgilerden biri de yabancıların yatırım için dikkat ettiği ilk unsurun havalimanı olması. Tekçe, “Uçuş aslında bir köprü, çünkü ulaşamadığınız yerden ev alamazsınız. Örneğin, Suudi Arabistan’dan Trabzon’a doğrudan charter uçuşları vardır. Charter uçuşları olduğu dönemde Trabzon’da gayrimenkul satışları artıyor, uçuşlar durduğunda ise satışlar düşüyor” dedi.
Pandemide pek çok ülkenin aksine uçağın inebildiği Türkiye’nin bu süreçte iyi mücadele ettiğini hatırlatan Tekçe, pandemi sonrasında özellikle 2022 yılında ülkemizin tercih edilen ilk ülkelerden biri olduğunu dile getirdi. Tekçe, şöyle konuştu: “Türkiye aslında çok güzel bir B planı ülkesi olduğunu ispat etti. Sağlık turizminde Türkiye büyük bir prestij kazandı. Çünkü Türkiye’de iyileş, ‘Heal in Turkey’ sloganı, yurt dışı medyada da çokça dile getirilmektedir. Çok güldüğüm bir espri de var, ‘Turkish Hairlines’ diye. Bu aslında Türkiye’nin ne kadar popüler olduğunu gösteriyor. İyi bir yoldayız. 2022 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 65 bin konut satışı ile 10 milyar dolarlık gelir elde ederek ülkemize ciddi bir kaynak girişi sağladığımızı düşünüyoruz.”
Elit Ruslar İçin İstanbul ve Antalya İlk Destinasyon
Bayram Tekçe, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş sonrasında bu coğrafyadaki insanlar için de bir B planı ülkesi olduğunu kaydetti. Ukraynalıların satın alım gücü ve nüfusu Rusya’dan az olsa da taleplerinin Rusya gibi 5 kat arttığını açıklayan Tekçe, “Avrupa’da yaşayan bir entelektüel Rus kitlesi var. Satın alım gücü yüksek olan bu kitle, Türkiye’den 10-15 senedir konut satın alan Ruslardan çok daha farklı. Bu Ruslar Avrupa’da artık kendi ülkelerinden para transfer edemedikleri için Avrupa’da sığınamaz, barınamaz hale geldiler. Hepsi Avrupa’ya giderken İstanbul üzerinden uçmak zorundalar. Antalya’ya uçuşlar da devam ediyor. Bu yüzden İstanbul ve Antalya birinci destinasyon haline geldi” diye konuştu.
Pakistan, Hindistan ve Çin Türkiye’yi Keşfetti
Peki Türkiye’ye başka hangi ülke pazarlarından talep var? Tekçe’ye göre, dünyadaki tüm ülkelerin ilgi gösterdiği Türkiye’de talepler, dönemsel, politik ve makroekonomik gelişmelerden doğrudan etkileniyor.
Tekçe Overseas olarak 130’dan fazla farklı ülkeye gayrimenkul satışı yaptıklarını, bu dönemde ise en çok Ukrayna ve Rusya’dan talep aldıklarını belirten Tekçe, 2013-2015 döneminde İstanbul’a neredeyse sadece Arap ülkelerinden müşteriler geldiğini ifade etti. Tekçe, 2021 yılında da Arap ülkelerinden gelen talebin yüksek olduğunu hatırlattı. Talebin farklılaşmasının 2018 yılına dayandığını anlatan Tekçe, “Pakistan ve Hindistan ülkemizi keşfetti. Son dönemde ise 400 milyar dolarlık dünya gayrimenkul ticaretinin 50 milyar dolarına sahip olan Çin, az oranda da olsa Türkiye pazarından alım yaptı” dedi.
Kurumsallaşmadan Hukuki Haklara 4 Kolda Çalışıyoruz
2021 yılında İstanbul Ticaret Odası işbirliğiyle ‘İstanbul’da Mülk Edinme Rehberi’ hazırladıklarını hatırlatan Bayram Tekçe, GİGDER olarak içerik desteği sağladıkları bu çalışma ile Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yurtdışı alıcılara yol göstermeyi hedeflediklerini kaydetti. Tekçe, GİGDER’in, çalışmalarıyla Türkiye’de yabancı yatırımcılara gayrimenkul satışı alanında kamu kurumlarında da danışılan bir sivil toplum örgütü haline geldiğini sözlerine ekledi.
GİGDER olarak belirledikleri 4 ana başlıkta çalıştıklarını kaydeden Tekçe, şöyle devam etti: “Birinci ana başlığımız, ‘gayrimenkul ekosisteminin geliştirilmesi ve kurumsallaşma’. Gayrimenkul sektörü kurumsallaşarak doğru platformlarda sektör birlikleri ile temsil edildiği zaman, ülkemize daha çok yatırım çekebileceğiz. İkinci başlığımız ise ‘etkili tanıtım’. Ülkemizin etkili yatırım olanaklarının farklı platformlarda tanıtılması gerektiğine inanıyoruz. Üçüncü başlığımız, ‘gayrimenkul alım süreçlerinin kolaylaştırılması’ ve dördüncü başlığımız ise ‘hukuki ve müktesep yani kazanılmış hakların temini’. Yani satın alınan gayrimenkulle ilgili kazanılan hakların sonradan değişmemesi, örneğin arsa yatırımı yapıldıysa o arsada imar hakkının yok edilmemesi gerekiyor.”
Ana Tanıtım Projemiz: HomeTurkeyHome
GİGDER’in komitelerinde hem fuar ve etkinliklerin hem de proptech konularının ele alındığını dile getiren Bayram Tekçe, ana tanıtım projelerinin dijital bir içerik sitesi olmasını planladıkları ‘‘HomeTurkeyHome’ olduğunu kaydetti. Türkiye’de yatırıma niyet eden kişiler için ticari amaç gütmeyen bir bilgi kaynağı olmamasından yola çıktıklarını belirten Tekçe, HomeTurkeyHome’un yatırımcıya rehberlik edebilecek bir dijital platform olacağını söyledi.
HomeTurkeyHome’u büyük bir tanıtım atağı olarak planladıklarını anlatan Tekçe, “Türkiye’ye öğrenci olarak gelecek olanların da, gayrimenkulü tatil amaçlı alanların da sorularının cevaplarını bulabileceği bu platformda, her ülkenin farklı yatırım amaçlarına özel olarak farklı tanıtım stratejileri oluşturacağız. Örneğin, Türkiye ile ilgili olarak Çin pazarına ‘gayrimenkul yatırımlarının getirisi’, Rus pazarına ‘tatil ve güneş’, Avrupa pazarına ‘yakınlık ve ucuz tatil imkanı’ ve Amerikalı zengin emeklilere ise ‘emeklilik döneminin güzel ve ekonomik geçirilebileceği yer’ vurgularını yapacağız. Bu sayede yatırımcı çeşitliliğinin artacağına inanıyoruz” diye konuştu.
RBI Programları ile Dijital Göçmenleri Türkiye’ye Çekebiliriz
Bayram Tekçe, pandeminin uluslararası gayrimenkul yatırımcısı profilini değiştirdiğini ve uzaktan çalışma olanaklarını artırdığı için ‘dijital göçmen’ olgusunu ortaya çıkardığını hatırlattı. Tekçe, “Örneğin çoğu Rus yazılımcı Rusya’da çalışmak yerine Türkiye’de evden çalışmaya başladı. Aslında Rus yatırımcıların büyük çoğunluğu her ne kadar savaştan kaçıyor gibi görünse de aslında birer dijital göçmen. Yandex’in Türkiye’de ofis kurması ve 1.200 tane yazılımcısının Antalya’da dijital göçmen olarak çalışması yine buna örnek oluşturuyor” diye konuştu.
GİGDER Araştırma ve Yayınlar Komitesi Başkanı olarak ‘Dünyada Göç Ve Yatırımcı İlişkisi’ isimli bir kitap yazdığını ve GİGDER tarafından basılan kitabın önümüzdeki hafta okuyucularla buluşacağını ifade eden Tekçe, şöyle devam etti: “Dünyadaki yatırım yoluyla vatandaşlık, yani Citizenship by Investment (CBI) ve yatırım yoluyla ikamet, yani Residence by Investment (RBI) programlarını incelediğimiz araştırma ile ülkemizde yatırım yoluyla ikamet programlarının geliştirilmesi gerektiğine inanmaktayız. Türkiye’ye kalifiye yatırımcıyı çekebilecek bir dijital göçmen politikası oluşturulması gerekiyor. Bunun son örneği olan Portekiz, 10 senelik RBI programlarını durdurma kararı aldı ve Portekiz Cumhurbaşkanı dijital göçmen projesini daha yeni dillendirdi. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin ise RBI ve CBI programları ile yurtdışı yatırımcının tercih edebileceği, işlemlerini kolaylaştırabileceği bir ülke olmasını hayal ediyoruz.”
Yatırımcı ile Düzensiz Göçmenlerin Bir Tutulması En Büyük Sorunumuz
GİGDER olarak Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) ve Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) gibi sivil toplum örgütleriyle güçbirliği kurarak kamu otoriteleri ile biraraya geldiklerini aktaran Tekçe, sektörel sorunları birlikte çözmeye odaklandıklarını anlattı. Sektörün payı henüz 1 milyar dolar seviyesindeyken vergi numarası ve ikamet alamamak veya banka hesabı açılamaması gibi sektörün önünü tıkayan sorunlar yaşandığını belirten Tekçe, çözüm için destek veren kamu yönetimi sayesinde bu gibi büyük sorunların çözüldüğünü belirtti.
Dönemsel ve kısa dönemli sorunların yaşandığı bugünlerde ise sektördeki en büyük sorunun algı sorunu olduğunu düşündüğünü aktaran Tekçe, bu konuyu şöyle değerlendirdi:
“İstanbul Türkiye’nin kalbi. Dolayısıyla sokağa çıktığınız zaman çok sayıda yabancıyla karşılaşıyorsunuz ve ‘Bu insanlar ev alıp da geliyor’ diyorsunuz. Yatırım yapıp Türkiye’den ev alan yatırımcılarımız ile ev kiralayarak Türkiye’de oturum alan yabancıların bir tutulması bizim en büyük algı sorunumuz. İstanbul’da yaklaşık 1 milyon düzensiz göçmen var. Buna karşılık bu yıl 65 bin yatırımcı 10 milyar dolar yatırım ile Türkiye’ye geldi. Düzensiz göçmenlere kira sözleşmesine dayanarak ikamet verilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kamu otoritesi bu yönde olumlu adımlar atıyor. Ev kiralayarak ikamet almak bazı bölgeler de devam etse de çoğu yerde kaldırıldı. Kamu, mahalle kısıtlamaları ve ikametlerin yenilenmemesi gibi kadar pek çok alanda da olumlu adımlar atıyor.”
‘Fiyatları Yabancılar Artırıyor’ Önyargısı Kırılmalı
Kamuoyundaki bir diğer yanılgının gayrimenkul fiyatlarını yabancılara yapılan satışların artırması olduğunu belirten Tekçe, fiyatların artmasındaki en temel etkenin talep artışı olduğuna inandığını açıkladı. Tekçe, “Enflasyonist bir ekonomide insanlar paralarını korumak için çeşitli yatırım enstrümanları aramaktadırlar. En değerli ve en çok tercih edilen yatırım enstrümanı da gayrimenkul olduğu için insanlar gayrimenkule ekstra bir önem verdiler” dedi.
Fiyatların artmasında ikinci etmenin ise tedarik zincirinin kırılması ile beraber girdi fiyatlarının artması olduğunu kaydeden Tekçe, üretim maliyetlerinin artmasıyla beraber gayrimenkul fiyatlarının çok yükseldiğini belirtti. Yabancılara gayrimenkul satışının fiyatları artırdığı önyargısını kıran bir araştırmalarına da değinen Tekçe, “Araştırmamıza göre, İstanbul’da %20 artan gayrimenkul fiyatı, Diyarbakır’da da %20-25 yükseldi. Yabancıların en çok tercih ettiği şehirler olan İstanbul ve Antalya’ya karşın Diyarbakır’da yaşanan artış, dikkat çekici. Diyarbakır’da yabancıya konut mu satıldı?” değerlendirmesinde bulundu.