Türkiye Ekonomisinin 2020'de %5.5 Büyüyeceği Öngörülüyor
Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz ay düzenlenen bir duyuruda, Türkiye ekonomisinin 2020 yılına kadar yıllık % 5.5'lik bir büyüme hedeflediğini söyledi. Ayrıca, önde gelen küresel yatırım bankaları, 2017 yılında GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasılası) büyümesini Türkiye için revize etti.
Ekonomistler, meyve vermeye devam edeceğini tahmin ettikleri bu mevcut sonuçlar için hükümetin teşviklerini yoğun bir şekilde takdir ediyorlar. Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs bile Türkiye’nin büyümesinin bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 7 civarında gerçekleşebileceğini açıkladı.
Amerikalı yatırım bankası J.P. Morgan'ın, Türkiye’nin bu yıla ilişkin büyüme tahminini %4.5’ten %5.3’e yükselttiği açıklandı. Gelecek yıla ilişkin büyüme beklentisi ise değiştirilmeyerek %3.1 seviyesinde tutuldu. Bu arada Morgan Stanley de Türkiye ekonomisinde bu sene için öngördüğü büyüme oranının %3.3'ten %4.3'e yükseltildiğini söyledi.
Aynı şekilde, işsizlik oranının çalışan nüfus artışına rağmen 2017'de %10.8 iken, 2020'de %9.6'ya düşecek.
2016’da darbe nedeniyle düşüşe geçen ekonomi ani bir sıçramayla 2017’nin ilk çeyreğinde %5.2; ikinci çeyrekte de %5.1 büyüme gösterdi. Başbakan Yıldırım ayrıca enflasyonun bu yıl %9.5'i gördükten sonra, gelecek yıl %7, 2019'da %6 ve 2020'de %5'e ineceğini belirtti.
Yeni Orta Vadeli Program
Maliye bakanı olarak görev yaptığı dönemde, Türkiye'nin 2008 küresel finansal krizinden kurtulmasına yardım ederek büyük katkıda bulunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Yeni Orta Vadeli Program hakkında daha detaylı bilgi verdi. Bugünkü maliye bakanı Naci Ağbal da programa katıldı.
Program dahilinde beşeri sermaye, enflasyon, iş yatırım teşvikleri ve yüksek değerli üretimler artacak olup; enflasyon hedeflerine ulaşılıncaya kadar para politikası da sıkı olacaktır.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, "2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program dönemi sonunda, kişi başı milli gelirimizin 13 bin doları aşacağını tahmin ediyoruz. Bu seviye, bugün itibarıyla Dünya Bankası tanımına göre, üst gelir grubuna çıkmak için belirlenen eşik değerin üzerindedir." dedi. Ayrıca sağlanan güçlü istihdam artışına da dikkati çeken Şimşek, küresel kriz sonrası tüm ülkeler istihdam yaratmakta zorlanırken, Türkiye'nin yıllık ortalama 910 bin ilave istihdam yarattığına işaret etti.
Bütün Bunlar Ne Anlama Geliyor?
Program dahilinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Afrika ve Katar da dahil olmak üzere pek çok uluslararası liderlerle ortaklık kurdu, ayrıca Rusya ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi devletlerle de müzakerelere devam ettiler. Aynı zamanda, siyasette istikrarın geri dönüşü olarak da görülüyor. 2016 darbesi mali dünyayı sarsarak %1.8'lik bir düşüşe neden oldu, ancak muhaliflerin beklentilerine rağmen siyasi arena her zamanki gibi hayata geri döndü. 2017 yılbaşı gecesi, gece kulübüne düzenlenen terör saldırısının ardından, Türkiye teröre karşı büyük mücadele başlattı ve alınan tüm bu önlemler sayesinde çok sayıda turist ülkemizi tekrar ziyaret etmeye başladı.
Elbette, tüm iyi planlar hedefleri ve sonuçları etkileyebilecek dış etkenlere maruz kalmaktadır. Türkiye'nin yeni finansal programı büyümeyi başarmak için bu etkenlere karşı savunmasızlığı en aza indirme süreci olan makroekonomik dengeye odaklanmaktadır.
Türkiye ekonomisi ve gayrimenkul sektörü ile ilgili daha fazla güncel haber için Apple veya Google Play'den mobil uygulamalarımızı indirin.